Monday, December 31, 2007
YENİ YIL KARARLARIM
1. Anneanneme daha çok uğrayacağım.
2. Her ay bir kez tiyatro izleyeceğim.
3. Eşimle başbaşa bir kez tatile gideceğim.
4. En az bir kez yurtdışına çıkacağım.
5. Daha çok spor yapacağım.
6. Çayı şekersiz içeceğim.
7. Kızımı ayda bir kez tiyatroya götüreceğim.
8. Eski oyuncakları , kıyafetleri ve kullanmadığım eşyaları sürekli SEVGİ MAĞAZASINA götüreceğim.
9. En az yorulacak şekilde çalışacağım.
10. Anne ve babamla tatile çıkacağım. TABİ onlar İSTERSEEEEEE!!!!!!
11. Daha çok yazı yazıp, daha çok kitap okuyacağım.
12. Daha çok sebze yiyeceğim.
13. DAHA ÇOK GÜLECEĞİM.
Sunday, December 23, 2007
PATALYA BİR BAŞKA
Wednesday, December 19, 2007
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Monday, December 17, 2007
BEYAZ MELEK
Saturday, December 15, 2007
RAIN FOREST CAFE
İşte dünyadaki sayılı kafelerden biri daha İstanbul'da. Sanki burası Amerika, sanki Milano, sanki Paris....Bahsettiğim yer sadece İstinye Park ve bu alışveriş merkezinin içinde her yaşa hitap eden Yağmur Ormanı Kafesi. İstinye Park alışveriş merkezinin eksi birinci katında bulunan bu kafe özellikle hayvan sever çocuklar için adeta bir cennet. Kapıda sizi neredeyse gerçek olacak bir timsah karşılıyor suyun içinde. Bu öyle süs gibi duran timsahlardan değil, hareket eden, ayağa kalkan ve ses çıkaran cinsten. Kafenin girişi aynı zamanda bir alışveriş mekanı. Tişörtten oyuncağa, bardaktan anahtarlığa kadar çok değişik zevklere hitap eden bir mekan. Bana Disneyland'daki mekanları hatırlattı. İçeri girince her köşeye yerleştirilmiş olan akvaryumlar kendinizi deniz altında hissetmenizi sağlıyor. Her yer her ne kadar yapay olsa da ağaçlar ve yeşilliklerle kaplı. hafif loş olan mekanda sanki orman içindesiniz. Yemek masaları özel bir maddeden yapılmış ve üstü canlı gibi görünen hayvanlarla kaplı. Biz kocaman filin altında bulunan masaya söyledik yemeklerimizi. Yemek yerken birden karanlık oldu heryer ve bir gök gürültüsü,...şimşekler çaktı ışıl ışıl veeeeee yağmur başladı. Herşey canlandırılmış halde, sanki yağmur ormanlarının altında yağmur sesleriyle yemek yiyoruz. O kadar canlı o kadar güzel ki buradan kalkası gelmiyordu insanın.
Thursday, December 06, 2007
TÜRK TATLILARI
Monday, December 03, 2007
HAYATTTT İNSANA HER AN GÜLMÜYOR
Sunday, November 11, 2007
İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ
Wednesday, November 07, 2007
ANNECİĞİMİN SERGİSİ
Friday, October 26, 2007
4-1
Thursday, October 25, 2007
EN KÜÇÜK KATILIMCILARIM
Wednesday, October 17, 2007
BU KÖŞE BAŞKA KÖŞE
Tuesday, October 16, 2007
SEVGİ MAĞAZASI
Saturday, October 13, 2007
HAYAT BAYRAM OLSA
Thursday, October 11, 2007
Thursday, September 27, 2007
KUŞKONMAZ ÇORBASI
Sunday, September 23, 2007
RAMAZANIN KEYFİ
Friday, September 21, 2007
YILLAR SONRA ÖĞRENDİM Kİ
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor,
Yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil
Kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün
Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil
Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Örendim ki...
İnsanların başına ne geldiği değil
O durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle
Her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem
Çok vakit alıyor.
Öğrendim ki...
Karşılık vermek
Düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek
Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki...
‘Bittim’ dediğin andan itibaren
Pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen
Tepkilerin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar
Bir şey yapılması gerektiğinde
Yapılması gerekeni
Şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki...
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor
Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz
Bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki...
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.
Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp
Tamamen farklı şeyler görebilir.
Öğrendim ki...
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki...
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar
Daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki...
Hiç tanımadığın insanlar,
İki saat içinde,
Senin hayatını değiştirir.
Öğrendim ki...
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.
Öğrendim ki...
Duvarda asılı diplomalar
İnsanı insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Öğrendim ki...
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında
Çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Öğrendim ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da !
Öğrendim ki...
Tecrübenin kaç yaş günü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Öğrendim ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven
Öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar
En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.
Öğrendim ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Öğrendim ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Öğrendim ki...
Şartlar ve olaylar,
Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Öğrendim ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa,
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Öğrendim ki...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Öğrendim ki...
Sevgiyi cabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.
Ataol BEHRAMOĞLU
Wednesday, September 12, 2007
YAZA DAMGASINI VURANLAR
***Uzun bir aradan sonra spor yine hayatımda. Bu yaz spora başladım ve çok canlıyım.