Sunday, March 18, 2007

BAKIM ZAMANI



Bir pazar sabahını birkaç dakika da olsa kendime ayırabildiğim için mutluyum gururluyum. İşte vazgeçemediklerim; yüz maskem, peeling eldivenlerim, saç bakım serumum, tırnak eti yumuşatıcım, duş jelim ve vücut losyonum, göz çevresi bakım kremim, kayısı yağım, yüz kremim.... Bunların hepsini çoğu zaman aynı anda uygulayamasam da tek tek kullanmaya çalışıyorum. Amaaaaaaaa bugünnnnnnn..... Yoğun bir bakım yapıp hepsini layıkıyla uyguladımmmm ve aylık bakımımı tamamladım. Darısı bir sonraki aya....

Monday, March 12, 2007

TATLI BİR PAZARTESİ

Tatlı bir pazartesi akşamı tatlı kızımla tatlı tatlı sohbet ederken tatlı yapmak istedi minik tatlım. Düşündüm taşındım ertesi gün de okuldan sonra bakıcı ablasıyla anneannesine oturmaya gidecekleri için elleri boş gitmesin diye tiramisu yapmaya karar verdim. Hem tiramisunun kekini ıslatmak için hazırlayacağımız karışımı kolaylıkla da o yapabilir diye malzemeleri ona verdim. Ben kakaolu kekini hazır aldığım tiramisunun kremasını hazırlarken o da 1 neskafe fincanının içine doldurduğum kaynar suyla 2 çorba kaşığı neskafe, bir çorba kaşığı toz şeker ve Dr. Oetker Finesse Ameretto-Bittermandel-Aroma (Acıbadem aroması) yı karıştırdı büyük bir zevkle. Kekin her iki katını da bu soğumuş karışımla ıslattık. Ben ayrı bir tencerede 3 yumurtanın sarısını, 1/2 litre sütü, 2 yemek kaşığı unu ve 2 çay bardağı şekeri koyup iyice karıştırarak orta ateşte pişirdim. Ateşten alıp buharı gidince 1 paket Labne peyniri ekleedim ve iyice karıştırdım. Bu karışımın yarısını kekin ortasına diğer yarısını da üzerine döktüm. Soğuyunca türk kahvesini elimde bulunan kalpli şablon yardımıyla tiramisunun üzerinde gezdirdim. Bu kısmını itiraf edeyim Duru'dan gizli yaptım yoksa sonuç bu kadar düzgün olmayabilirdi. Tiramisunun son halini görünce biraz şaşırdı ama bozuntuya vermedi ve "biz pasta yaptık" diye bağıra bağıra gezindi.

Sunday, March 11, 2007

Bence Ev-Ce



Hafta sonunu kızım ve annemle Sapancada geçirdik. Bu havada mı demeyin. Her havası ayrı bir güzel, kışın çıtır çıtır yanan şömine başında çay keyfi, buz gibi ama mis gibi havada derin bir soluk almak ve doğa gezileri.. nasıl geçti iki gün anlamadık bile. Doğayla, çamurla, toprakla, çiçekle iç içe bir hafta sonuydu anlayacağınız. Her gittiğimde ayrı bir yer keşfediyorum İzmit- Sapanca arasında. Bu hafta da Sapanca'ya çok yakın Kırkpınar beldesinde Ev-Ce'nin harika mekanındaydık. Ev-Ce zaten benim her daim ev yapımı reçellerini, turşularını, salçalarını alıp kullandığım bir markadır. Her yerde bulunmaz ama sayfasına girip sizler de satış noktalarından size en yakınını bulup deneyebilirsiniz. Asıl bahsetmek istediğim Ev-Ce'nin imalathanesinin bulunduğu mekanın güzelliği ve harika tatları deneyeceğiniz, köy kahvaltısı yapıp yöresel yemekler yiyeceğiniz doğayla başbaşa kırevi. Tahtadan yapılmış bu şirin mekanda ve kocaman bahçesinde taze sağılmış süt, köy yumurtası, yöreye has peynir çeşitleri, gözleme, kendi üretimleri olan Çerkez ezmesi, acuka, odun ateşinde közlenmiş patlıcan salatası, baklava ve diğer tatlı çeşitlerini deneyebilirsiniz. Ev-Ce'nin güzel mekanı İstanbul'a yaklaşık 110 km. mesafede, gölü, ormanı, meyve bahçeleri, yemyeşil dağlarıyla bir doğa harikası olup, büyük şehirlerde yaşayan bizlerin hafta sonu tatilleri için tam bir dinlenme mekanı. Hem güzel yemekler hem de mutfak alışverişi yapmak için bence EV-CE.

Thursday, March 01, 2007

KUŞ MİSALİ












Kuş misali..Uçuyorum çelik kanatlar üstünde; kah burada kah şurada. Sabah yağmurla bırakıyorum toprağı başbaşa, öğlene parlak güneşli bir bozkırdayım akşam ışıklar üstünde uçuyorum. Deniz mi aşağıda görülen simsiyah boşluk yoksa bilinmezlik mi, sırlar dünyası mı, karanlık uçsuz bucaksız. Gece yarısı sıcak iki çift elle bitiriyorum günü.