Saturday, May 16, 2009

Yine yeşillendi 8. kat camları

Hayatın tatlı anlarını sayın deseniz bana, "dalından meyve koparmak ya da domatesi, biberi bahçenden alıp yemek" herhalde ilk sıralarda gelir. Bunun için de bahçeli bir ev olması gerek diyeceksiniz en azından geniş bir balkon ya da...İstanbul'da malesef bunlar biraz lükse giriyor hele ki bizim gibi evinize balkon yapılmamışsa, hiç şansım yok diye oturup sızlanabilirsiniz. Allahtan cin fikirli insanlar var da her derde bir çözüm var ülkemizde, pencere önü bostanlar da sizin bahçe keyfinizi, kıvırcık, dereotu, kereviz yaprağı, taze soğan ve daha sayamadığım bir çok yeşilliği evinizde kolayca yetiştirmenize yardımcı oluyor. Tabi pazarlarda satılan ve şu an bolca bulabileceğiniz fideleri de saksıya dikip yetiştirebilirsiniz cam önlerinde. Benim en sevdiğim salata karışımı olan roka, dereotu, kıvırcık olunca tabi ilk tercihlerim de bunlar oldu yetiştirmek için. Hele içine biraz da enginar koyunca yemeyin de yanında yatın oluyor. Duru için kiraz domates ektim ama henüz çiçek açma aşamasındalar.



Sekizinci katta oturup, "salatalığı kendim yetiştirdim", "dereotları bahçemizin mahsülü" demenin tadını başka ne verebilir ki?

No comments: