Monday, October 02, 2006

MİNİATÜRK

Pazar günü Türkiye’nin ilk minyatür parkı Miniatürk’e en sonunda gittik. Açılalı üç yıl olmasına rağmen biz ancak bu hafta sonu gidebildik. Hava ilk başlarda biraz kapalı olmasına rağmen, biz parkın kafesinde oturup çayımızı içene kadar güneş yüzünü gösterdi. Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş eserlerin maketlerinin yer aldığı Miniaturk gerçekten de gezilip görülmesi gereken bir yer. Duru da bu geziden çok keyif aldı. Açık hava, oyuncak gibi maketler hele bir de parkı gezdiren tren yok muydu, bizimkinin keyfine diyecek yoktu. Ayasofya'dan Selimiye'ye, Rumeli Hisarı'ndan Galata Kulesi'ne, Safranbolu Evleri'nden SümelaManastırı'na, Kubbet-üs Sahra'dan Nemrut Dağı Kalıntıları'na dek pek çok kültür ve medeniyetin izlerinin bir araya geldiği parkta, bugün artık yerlerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırılmış.
Hele her eserin önünde park biletinizi yerleştirdiğinizde eserin tarihçesi hakkında bilgi veren akıllı makineler Duru'nun çok ilgisini çekti. Masal dinler gibi dinledi.
Güzel bir havada yolunuz düşerse önce miniatürke daha sonra da yeni açılan teleferiğe binerken Haliç'i tepeden seyreden Pierre Loti'de bir çay içmenizi tavsiye ederim.

No comments: