
Monday, October 24, 2011
KARADUT

Tuesday, October 11, 2011
Sonbaharda Bozcaada


Begonvillerin hala canlılığını koruduğu arnavut kaldırımlı sokaklarda yürünmeli, kedilerin tüm yaz yemekten doydukları için her buldukları yerde miskin miskin yatışları keyifle izlenmeli, Çiçek Fırın'dan damla sakız
lı bademli kurabiye alınıp, Çınaraltı kahvede tahta sandalyelerden istediğin birine oturup çay yanında yeme özgürlüğü yaşanmalı, yazın tıka basa dolu olan Ayazma'da Vahit'in Yeri'nde huzurla acele etmeden rüzgarın ve denizin sesi dinlenmeli, Polente Fenerinde rüzgar gülleri eşliğinde gün batımını
n renklerinde kaybolmalı, Asmalı Meyhane'nin taş plakları eşliğinde Rojida yavaş yavaş yenmeli, sabah gelincik ve domates reçeli eşliğinde denize sıfır kahvaltı edilmeli üstüne sakız likörü eşliğinde kahve içilmeli ve dönüş yolunda vapurdan iner inmez Geyikli'nin tenekelere ekilmiş sardunya ve fesleğen dolu sokaklarında son bir tur atılmalı.


Bunların hepsi sonbaharda mutlaka bir kez yapılmalı ve mümkünse çocuksuz yapılmalı.
Sunday, October 02, 2011
AMİN

Bu satırları sol kolumda döküntülerimin geçmesi için takılan serum varken sağ kolumla acil bölümünde yazıyorum. Allahım ne mutlu bana sağ kolum serbest, sosyal paylaşım siteme girebiliyorum, şu anda evde piyano dersinde olan kızımın bu hafta hangi parçaları çalışacağını telefonda dinliyorum, şehir dışında olan eşime dakika dakika haber veriyorum üstelik bunları bana kötü kötü bakan hastabakıcıya rağmen yapabiliyorum. Herşeyi hala kontrol edebiliyorummmm. Hala özgür olmak için direniyorum, sırada romotologlarla tanışmalarım var. Bakalım daha neler göreceğim, ama ne olur onlar da kontrol edebileceğim şeyler olsun. Tek duam bu. AMİN.
Subscribe to:
Posts (Atom)