Kahve tiryakisi değilim hatta son yıllarda iyiden iyiye içmemeye bile başladım ama o yanında ikram edilen likör yok mu işte ona dayanamıyorum. Aman ne çeşidi çıktı hem de; sakızlı, cappucino'lu, ayvalı,sütlü ve daha kaç çeşit...Annem anlatır hep, çocukluğunda bayramlarda kahve, çikolata yanında da likör ikram edilimiş misafirlere. Hele Ermeni komşuları kendileri yaparmış vişne likörünü, Kiça Teyzenin likörü der durur hep. Bu yaz her türlü meyvenin bol olduğu Sapanca'da ben de aldım vişneleri ve canım arkadaşım Ayşenin tarifi ile vişne likörümü hazırladım. Hatta hala hazırlanıyor da diyebilirim. Çünkü bir ay gibi bir süre 2 kilo vişneyi (sapları ayıklanmış) 1,5 kg. toz şeker ile plastik bir kaba koyup güneşte iyice bekletiyorsunuz. Ara sıra vişneleri çalkalamakta fayda var. Bir ay dolunca, isterseniz vişneleri süzüp, ister süzmeden cam kaba alıp içine 1 şişe votka, bir şişe kanyak, 2 çubuk tarçın, 24 karanfil ekliyorsunuz ve böylece likörünüz hazır hale geliyor. Bu cam kapta likörü saklayıp, kullanacağınız zaman süzerek servis yapabilirsiniz. Ben şahsen vişneleri süzdüm, karanfil ve tarçını da tüle sarıp, likörün içine attım. Böylece servis yaparken süzme durumum olmayacak. Vişneleri de çekirdeklerini çıkarıp pastalarda süs olarak kullanmak için buzluğa attım.
Hafta sonu yan eve taşınan komşularımıza da küçük bir şişe hediye olarak götürdüm bile...
No comments:
Post a Comment