Biz küçükken babaannemin bir evi vardı, müstakil, bahçesi olan ve içinde sebzeleri, meyveleri yetişen. Bir de evinin altında kileri vardı, bahçede yetişen bu sebzelerin, meyvelerin konserve olarak, turşuların, reçellerin, eski Uludağ gazozların saklandığı. Bayılırdım bu kilere girmeye, karıştırmaya. Hele o gazozun tadı, hala aklımda ve hiç öyle bir tada rastlamıyorum artık.
Benim o kiler kadar büyük bir yerim yok şimdi ama ondan heveslenerek her yıl yaptığım turşularım, reçellerim, domates soslarım var, ama babaannemin kavanozları yok. Hepsi aynı boyda, kapakları aynı ve üstünde kumaş süsleri olan kavanozlardı onlar. Açmaya kıyamadığınız, resim gibi karşınızda duran. Hatta abartıp mutfakta dekor olarak kullanabilirdiniz. Şimdi zaten eski tip kavanoz da yok, yaptıklarımı saklamak için kaç gündür aranıyorum ama ya süslü püslü, ya da yamuk yumuk cam kaplar...Reçelleri, turşuları yapıyorum, çok yakında şık kavanozlarım da olacak ama şimdilik bunlarla idare ediyorum. Yeri gelmişken, yazın son domateslerinden, çileklerinden, böğürtlenlerinden yararlanmak, kışa hormonsuz olarak yemek istiyorsanız şimdiden çalışmanın tam zamanı.
Kolay gelsin.
3 comments:
Canımcım, nihayet bu sene ben de sadece turşuyla kalmadım, biber salçası, kurutulmuş domates ve şişe domates ekledim repertuara. Bir de vişne likörü Ayşe'ye sevgilerimle :)
biber salçasııııı mııı nasıl yaptın onu da anlatsana
biber salçasııııı mııı nasıl yaptın onu da anlatsana
Post a Comment