Monday, November 27, 2006

GEÇMİŞE YOLCULUK

Hafta sonu yoğun bir doğumgünü trafiğimiz vardı; önce Duru'nun kuzenleri Bulut ve Doruk'un daha sonra da yine bizimkinin biraz dolaylı olsa da kuzeni sayılan Efe'nin partisine davetliydik. Her ikisi de harikaydı. Tesadüf bu ya Efe ve Bulut aynı gün doğdular bundan tam iki yıl önce. Bu yıl doğumgünlerini allahtan her ikisi de gününde kutlamadı da ikisine de rahat rahat katıldık. Sevgili Eltoş Burcu çocukların doğum gününü cumartesi organize etti. Harika bir konu seçmiş partiye: Deniz. Ve denizle ilgili aklınıza gelen herşey vardı; tavanda balık ağından, duvarda oltaya, balıklı peçetelerden balık krakere kadar.....Pastayı, sünger Bob ve deniz canlılarından oluşan bir kompozisyon karışımı olarak hazırlamıştı Burcu. Efenin pastası ise Tweety şeklindeydi. Duru sevinçten uçuyordu adeta, her mum üfleme merasiminin ardından bir kez de Duru için yakıldı mumlar. Yoğun ve pastayla geçen bir hafta sonunun ardından pazartesi tabi hiç iyi gelmedi bizimkine. Akşam eve geldiğimde pasta da pasta diye tutturdu, üstelik söz verdiğim halde yumurta çikolatasını da almayı unutmuştum. Çocuğu olanlar bilir, hayatta insanın çok zor durumda kaldığı anlardan biridir bu an; akşama alacağınıza söz verip de alamadığınız ya da yapamadığınız şeyler. Ağzımdan "gel hadi bugün beraber çikolata yapalım" çıktı nasılsa. Ve o an yüksek ses tonuyla ağlayan kız gitti yerine pür neşe bir kız geldi.
Ve yine mutfaktayız. Aklıma küçükken ilk yaptığım çikolatalar geldi, özene bezene yapıp kızkardeşimle bir çırpıda bitirdiğimiz küçük muzur tatlılar... Geçenlerde çoktandır yapmadığım bu çikolata toplarının basit ve ölçülü bir tarifini bulmuştum. İşte tam zamanıydı. Malzemeleri de kolay evde bulunur cinsten. Duru'nun eline yoğurma kabını verdim ve tüm malzemeyi içine koydum. İyice mıncıklayarak güzel bir karışım yaptı Duru. Daha sonra da elimizle yuvarlayıp top haline getirdik. Son olarak da bir kısmını evde bulunan antep fıstığı tozuna, bir kısmını şekerlemelere, bir kısmını da fındık tozuna batırdık. Ama o an evde olsaydı hindistan cevizine bulamayı tercih ederdim. O bunları yaprken küçüklüğüm ve kardeşim Aslı geldi aklıma. Onunla beraber paylaştığımız güzel anlardan biriydi bu çikolata keyfi. O an ona sarılmak geldi içimden ve Duru'ya sarılıp Aslı'yı yaşadım. O yıllara döndüm birden, tabi bu geçmişe yolculuk Duru'nun çığlıklarıyla bir anda sona erdi ve biz normal akşam halimize geri döndük.
Bu yoğurma, karışımlarla oynama işi bayağı oyalıyor Duru'yu ve özellikle de onunla beraber geçirdiğim ve bir işi beraber yaptığımız bu başbaşa saatlerde onunla kurduğum iletişim bana çok şey katıyor.
İşte size sihirli büyülü topların malzemesi:
* 1 paket pötibör bisküvi (rondoda çekilmiş toz haline gelmiş)
*8 kaşık tozşeker
*4 kaşık kakao
* 100 gr. erimiş ve soğumuş margarin (ben 50 gr. terayağ 50 gr. margarin kullandım, margarini daha az kullanmak niyetiyle)
*1 portakal kabuğu rendesi
* Ben evde bulunduğu için sıvı vanilya kullandım ama kullanmak çok gerekli değil
*Hindistan cevizi
Bisküviler biraz fazla geldiği için ben yoğurması kolay olsun diye yarım fincan süt ekledim. Bir de Duru yiyecek olmasaydı içine portakal likörü de ekleyebilirdim.

No comments: