Sunday, December 03, 2006

YILBAŞI AĞACI

Aralık ayı geldi çattı, sokaklar renklenmeye, geceler ışıklanmaya başladı yeni yılı karşılamak için. Yavaş yavaş evlerin süsleri, çam ağaçlarının ışıkları parlamaya başladı camlardan. Her zaman söylemişimdir, çocuğum olana dek öyle çok tantanalı hazırlanmamışımdır yılbaşına. Hatta benim için diğer gün ve akşamlardan farkı yoktu. Şu anda da öyle program filan yapmayız o geceyi ailemizle birlikte geçirmeyi severiz. Ama artık ağacımız var Duru doğduğundan beri. Renkli süsler, ışıklarla bezemek hoşumuz gidiyor kızımla. Bu yıl 2 yaşını çoktan geçtiği için daha bir anlıyor, günlerdir ağaç süsleyeceğiz diye seviniyordu. Sabah kahvaltıdan sonra yüklükden kocaman ağacımızı indirdik onunla beraber. Toplar, ışıklar, noel baba süsleri çıktı kutulardan ve her biri ortalara döküldü. Bana yardım etmeye söz veren kızım ağaç kurulana kadar yanıma uğramadı. Tabi işin en sevimsiz kısmıydı bu ve o da bunun farkındaydı: Ağacın dallarını tek tek açmak. Şimdiki çocuklar çok akıllı vallahi. Yardım etmediği gibi bir de uzaktan benim hatalı yaptığım işleri düzelttti bıcırık.
İş topları asmaya gelince yanımdan ayrılmadı. Beraber topları asarken rengarenk, parıltılı süsler beni aldı götürdü uzaklara, renklerin büyülü dünyasına. Biraz atarak biraz hoplatarak toplardan hevesimizi aldık önce. Renkleri yeni öğrenen Duru herbir rengi sorarak beni biraz çileden çıkarttı ama sonuç tüm yorgunluğumu aldı. Benim ağaç süslemem bitmişti, Duru da geçen seneden kalan yılbaşı yastığı, kuklası ve köpeğini ağacın altına yerleştirdi ve beraberce ağacımızın karşısına geçip eserimizi keyifle seyrettik.

No comments: