Wednesday, August 31, 2005

ARMAĞAN' DAN ARMAĞAN


4 günlük tatilden sonra yine buradayım. Bu dört gün boyunca Duru, Erkan ve ben Sapancada çok eğlenceli bir tatil yaptık, ayrıntılarını ve fotoğraflarını ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağım. Tatil sonrası işe dönüş hep zordur ama ben işimi özlemişim. Sabah gittiğimde güzel insanları görmek çok keyifli oluyor. Gerçekten işyerinde bir mutluluk var bizim orada... İnsanlar eğlenceli, suratsız kimse yok... Sabah gittiğimde Nurgül' cüğümüz her zamanki gibi çayımızı demlemiş, hepimizin içtiği bardaktan tutun da kaç şeker kullandığımıza kadar dört dörtlük bir servisle beni bekliyordu... Simitimle çayımı içip, insanlarla sohbete daldık. Bu arada en büyük zevkim, Nurgül' ün öğlen bizim için pişireceği yemeğe takılıp, ona biraz şımarmak. Harika bir ahçı kendisi. Gerçekten burayı belki de insanın evi gibi hissetmesinin nedeni yediğimiz ev yemekleri... Bir eğlence oldu bizim için yemek saatleri, önce aç kızlar diziliyor masanın çevresine, bu açlar da en zayıflar oluyor nedense, Müge ve Çiğdem gibi... Daha sonra bir mızırtıyla Dev Kartal geliyor mutfağa, kendisi biraz standart üstü ölçülere sahip olduğundan, masanın başında oturması gerekiyor. Bu yüzden de fazla kalabalık olamıyoruz o masadayken..
Bugün ekstra bir gündü, çünkü şirketimizin en küçük ve en bıcır bıcırı Armağan bize mozaik pasta yapacaktı ve beş çayında parti yapacaktık. Ne garip şirket di mi, çalışanlar mutfağa girip pasta filan yapıyor...Biz çiçek toprağı bile değiştiriyoruz şirkette.. Merak ederseniz, buradan bizim şirketi TEM'i http://www.tem-tr.com tanıyabilirsiniz. Neyse malzemeler alındı, Armağanın bugün şirkette olan arkadaşı Tanyeli ve Armağan mutfağa kapandılar ve başladılar çalışmaya. Açıkçası bu konuda Armağan' a hiç güvenim yoktu. Kendisine geçen hafta emanet ettiğimiz 11 aylık Eren'i toplantı masasının üstüne yatırıp, telefonu çalınca içeri gidip, Eren'in arkasından kendisini masadan yere atarak intihar girişiminde bulunmasından sonra, çocuğa çocuk emanet edilmeyeceğini anlamıştık da.... Sağol Armağan mozaik pasta yemesek de oluru nasıl ona kabul ettirecektik? Armağan ODTÜ' de okuyor, çok akıllı, pratik ve canavar... Fakat bu yine de pasta yapabileceği anlamına gelmiyor.... Ara sıra mutfağa kontrole gittiğimde pişirilen kakaolu karışım güzele benziyordu, en azından kokusu nefisti... Tanyeli'yi de tanımıyoruz ki daha, ona güvensek.....Bunlar pastayı pişirip buzluğa attılar, beklemekten başka çare yok.... Saat 5 olduğunda artık dayanamadık, çaylarımızı aldık ve pastanın tadına baktık: ....................Aman Allahım, gerçekten nefis olmuş....Armağan bu işi de alnının akıyla becermiş...Aferin Armağan, neşen için aferin, becerikliliğin için aferin, tatlı dilin için aferin, herşey için aferin ve sağol. Sen okuldayken seni çok özleyeceğiz gibi...
Eh siz de mekanın ve gereçlerin sadeliğini mazur görün, burası bir işyeri sonunda....

No comments: