'İnsanın olduğu yerde anlaşmak zordur' derler ya hep, ne kadar kötü aslında. İnsanın olduğu yerde anlaşma olmuyorsa nerede olacak ki? Alemin en akıllı yaratıkları anlaşamıyorsa kim anlaşacak, diyoruz da olmuyor işte. Çatışmaları yok etmeyin yönetin dedik yıllarca hep eğitimlerde. Çatışmanın olduğu yerde hareketlilik olur, verimlilik olur, yeni fikirler çıkar dedik durduk. Diyoruz da niye olmuyor, niye kimse uygulayamıyor?
Son günlerde hep bir çatışma...Bu sizin isteğinizle olmasa bile hayatın akışı sizi tam da çatışmanın ortasına getiriyor bazen. Bu çatışmalarda hep görüyorum ki herkes kırıyor, eziyor, üzüyor hatta üzülüyor. Seçimler yapıldı bitti herkes birbirine yazdı çizdi sanal ortamlarda. Hayat görüşü farklı diye birbirini olmayacak şekilde yargıladı, kendi fikrinde olmayanı aşağıladı durdu. Kimse kimseyi dinlemiyor ama herkes dinlenmek, anlaşılmak istiyor. Annem babam çatışıyor hep kendilerinin nasıl üstün olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Kızımla ders konusunda çatışıyoruz, hangimiz üstünüz bunu kanıtlamaya çalışıyoruz. Bir hediyeye karar vereceğiz, amacının mutlu etmek hoş ortam yaratmak olduğunu unutup ortamları geriyoruz, biz daha çok geriliyoruz ve daha neler neler...Bunların herbirinin sebebi farklı, kişisel görüş ayrılıkları, kendi değer yargılarımız, sistemler ve daha neler neler....Hiç biri verimlilikle, yepyeni bir fikirle bitmiyor, kırılma, gücenme, tepkiyle bitiyor. Niye? Acaba bazen uyum sağlamak, kaçınmak, boyun eğmek gelecekte sağlam ilişkiler yaratmak için etkili olabilir mi? İllaki her çatışmayı kazanmak mı gerekir? Bugün ben bir adım geri atarsam yarın karşı tarafta benim için geri adım atar mı? Bilmem sadece soruyorum, bugüne kadar çözemedim de. Belki çözen vardır...
No comments:
Post a Comment