Tuesday, May 29, 2007

DAGLAR DAGLARRR

Kurban olam yol ver gecem...Sevdigimi son bir olsun yakindan gorem...

Bu sarkiya uygun bir tur yaptik Kanada`da gercekten. Turkiye`de de gelmeden cok merak ettigim yer olan Capilano Suspension Koprusu`nu gorecegimiz bu tur icin Vancouver sehir merkezinde Pan Pasific otelin onunden Landsea Tours adli turun sirin otobuslerine bindik ve Kanadali guleryuzlu rehberimiz Brian ile yola ciktik. Ilk duragimiz somon baligi uretme ciftlikleri oldu. Kanada deyince ilk akla gelenlerden biri de somon baliklari. Bizim Adapazari-Sapanca yoresindeki alabalik ciftlikleri gibi burada da somon ciftlikleri var tek farki bizim alabalik ciftliklerinin hemen yaninda aile restoranlari olur hani kapisinda "Aile Salonumuz Ust Kattadir" diyen. Burada oyle yemek yerleri yok. Turkiyeden de cok asina oldugumuz ciftlikler Duru`nun ilgisini cektiyse de bana oyle cok da degisik gelmedi. Ciftlikten Capilano`ya dogru yola ciktik Brian`in rehberliginde. Gittikce tepelere dogru tirmanmaya baslamisti otobus ve tum Vancouver ayklarimizin altindaydi sanki. Capilano koprunun bulundugu semtin adi. Iste dunyanin ilk asma koprulerinden olan Suspension Bridge. Iki yesil vadiyi birlestiren bu tahta kopru uzerinde yurumek gercekten de cesaret istiyor. Altindan nehrin aktigi ve cok yuksek olan bu kopru surekli sallaniyor. Hele bir de ustunde fazla sayida insan varsa, kalbi olanlar yurumesin derim. Tabi biz cumbur cemaat kopruye ciktik ve tahta yoldan Duru`nun onderliginde ilerledik. Koprunun diger yakasina gectigimizde yesilin her tonu, doganin tum guzellikleri bizi bekliyordu. Kucuk dereler uzerine insa edilmis tahta koprulerden yurumek cok guzeldi ve hava da sansimiza cok acikti. Capilano Suspension Bridge benim su ana kadar Vancouver`da gordugum favori mekandi. Capilano`da ogle yemegimizi yedikten sonra Grouse Dagi`na dogru cevirdik rotamizi. Belli bir noktaya kadar arabayla cikilan bu mekanda otobusten indikten sonra buyuk bir teleferige biniliyor. Aman allahim heryer kar oldu birden bire ve sehir sanki kucucuk kaldi asagida. Gercekten de sehrin en yuksek tepesindeydik ve gunesin yaktigi bir havada hem kar hem gunes ayni anda yasaniyordu. Lumberjack sov icin yerlerimizi odun kutuklerinin uzerinde aldik ve bu harika outdoor sovu heyecanla izledik. Grouse Mountain bizim Uludag`a cok benziyor fakat burada pistler daha buyuk ve daha cok. Dagdaki otelin harika terasinda kahvelerimizi ictik bir tarafta karli daglar, onumuzde yemyesil orman ve asagida guzel Vancouver. Son duragimiz burasi olmasina ragmen Brian`in harika tur rehberligi sayesinde baraja da gittik ve yesile doyduk gun boyunca.

No comments: