Sunday, April 30, 2006

SAPANCA KAÇAMAĞI

Geçen hafta sonu ne kadar güzel bir hava vardı. İyi ki değerlendirip kızımla Sapanca'ya kaçmışız. Erkan yok diye pek gitmek istememiştim ama bu haftayı bekleseymişiz zaten yağmurdan dolayı gidemeyecekmişiz. Sapanca dediğime bakmayın aslında İzmit- Sapanca arasında daha çok da İzmit'e yakın, Maşukiye'nin dibinde annemle babamın çok ama çok şirin bir evleri var. Hem yaz, hem kış hem bahar her mevsimin ayrı bir güzelliği olan bu evde vakit geçirmek benim için dünyanın en huzur verici olayı. Hele kışın kar yağdığında çıtır çıtır yanan şöminenin karşısında uyuklamak yok mu.... Duru'da bu sene iyice keyfini çıkaracağa benziyor. Bu hafta sonu onu da alıp çıktım yola. İlk defa onunla uzun yola çıkıyordum. Uzun yol dediğime bakmayın evden çıkmamızla oraya varmamız arasında geçen süre 1 saat 20 dakika. Ama arabadan nefret eden kızım için bu süre oldukça uzun. Allahtan akıl ettim de uyku zamanına denk getirdim, gerçi ancak Hereke'ye vardığımızda uyuyabilmişti ama bu bile yeter. Gittiğimizde pırıl pırıl bir hava vardı ve bizi kapıda karşılayan köpeğimiz CEYCEY sevinçten çılgına döndü, onu gören Duru da delirdi tabi. Çayı koydum ve kendimi Duru ile çimlere attım.Önce geçen sene Almanya'dan Duru'ya aldığım tünelli çadırı kurduk ve oynadık, yuvarlandık, uyuduk, ara sıra dvd izledik (taşınabilir dvd. özellikle çocuğu olan herkese tavsiye ederim hayat kurtarıyor), bol bol yemek yedik. Veeeeeeeeeee akşam olunca bir süprizzzzzzzzzzz bizi bekliyordu. Duru'yu görmeden duramayan dedesi de geldi ve takım tamamlandı. Babamın gelmesine en az Duru kadar sevinen biri daha vardı: CEYCEY. Babam ve Ceycey oynarken topunu onlardan kurtarmaya çalışan kızım başarıyla görevini tamamlayınca bir kaçıverdi ki, gören de yangından mal kaçırıyor sanır.
Babam, kızım ve ben harika bir hafta sonu geçirdik başbaşa.

No comments: